6 Ocak 2011 Perşembe

Güncelleme

Gün atlayınca yazmak daha zor oluyor.

Nerde kalmıştık? önceki gece saat 22: 00 sularında hastaneden çıkmayı başarıp,RMH'a gelmiştik.
Ertesi gün , (yani dün) sabah 11:00 deki radyoterapi seansı için tekrar hastaneye geldik.
Radyoterapide çok uslu durdu maaşallah. Port takılırken filan yeri göğü inlettiği için tüm doktorlar şaşkındı bu duruma.. Tabii eğer dayanamazsa uyutulması gerekeceğini önceden söylemiştim. Anesteziden nefret ettiği için katlandı yavrucak..
Radyoterapi bitince antibiyotiklerimizi almak için daycare (tages) clinic'e geçtik. İlaçlar verilirken de iyiydi ama tam çıkmaya yakın, şiddetli baş ağrısı ve uyku hali başladı. Haydaa herhalde radyoterapidendir dedik ama ortalıkta doktor bulamadık  ve ateş te normal çıkınca yarın sorarız diye durmayıp eve gittik. ( Bu arada radyoterapinin yan etkileri, normalde öyle hemen görülmezmiş, bir hafta kadar sonra toplam doz artınca görülürmüş ??? )
Ama evde baş ağrısına, ara ara bulanık görme ve de ateş de eklenince, akşam 17:00 sularında hooop tekrar hastane.. Evde geçirdiğimiz bir iki saat içinde hızla duş alma, hastane çantasını tekrar hazırlama anca yetişti. Yer de yokmuş, bizi çocuk kardiyolojiye yatırdılar. Gerçi şahsen burayı daha çok beğendim. Tek kişilik, basınç farklı , daha steril odalar, hemşireler çok daha özenli.. Nitekim yer boşalsa da burada kalmak istediğimizi de belirtmiş bulunuyoruz. Bakalım işe yarayacak mı?

Çünkü daha önce yazdım mı bilmiyorum ama birkaç haftadır, bizim asıl servisimiz olan hematoloji servisinde ufak çaplı bir salgın var.. Bazı çocuklar izole edilmiş, aileler özel kıyafetle çıkıyorlar odadan filan.. Ama açıkçası bana önlemler yeterli gelmedi. O ailelerle biz aynı ortak mutfağı kullanıyoruz, aynı koridorda zaman geçiriyoruz. Ellerini ne sıklıkla dezenfekte ediyorlar nerden bilebiliriz? Neyse, Alp'in sıfır lökositi ve nakile birkaç hafta kalmışken şu anki steril ortam çok daha güvenli.

Bugün ikinci radyoterapi seansı da Alpoş'umun sayesinde kolay geçti ama akabinde yine başağrısı ve biraz mide bulantısı oldu.. Tüm gün hemen hemen hiçbirşey de yemedi.

CRP miz yükselmiş.. 2 küsürlerden 9 küsürlere. Ateş te henüz kontrol altında değil, akşam üşüme krizi eşliğinde koltukaltı 38.6 'yı gördük, ateş düşürücümüzü aldık. şu an onun etkisi ile rahat uyuyor çok şükür.İnşallah gece ateşi çıkmaz.

Not: Bu blog işinde henüz disiplin kazanamamış olsam da, yazmak iyi fikir gibi gelmeye başladı :   benim gibi balık hafızalı biri için bir nevi günlük olacak.

2 yorum:

  1. Havva hanim özür dilerim 38.6 atesle evde ates düsürücü mü verdiniz?benim bildigim yada bize söylenen o zamanlar 38,0 da acilen hastaneyi aramamizi ve hastaneye gitmemiz istemislerdi.gece saat 2 de gitmistim bir sefer hic unutamadigim bir anim.sizin yazdiklarinizi okudukca hamburgta olduguma sükrediyorum.neden siz hematoloji de siniz bunuda anlayamadim.kardiyoloji bölümünde olmaniz gerekmiyor mu?

    YanıtlaSil
  2. Havva Doğan6 Ocak 2011 12:37

    Az önce yorum yazmıştım ama post edememişim. Ateş düşürücüyü hastanede aldık, merak etmeyin evde kafamıza göre ateş düşürücü almayacağımızı 2,5 yılda fazlasıyla öğrenmiş durumdayız. Bizim de sabahın 4'ünde ateşle hastaneye gittiğimiz çok oldu.
    Lösemi, kan hastalığı olduğu için dünyanın her yerinde hematologlar tarafından tedavi edilir. Kardiyoloji ise kalp ile ilgili rahatsızlıklar içindir. Sanırım bir yanlış anlaşılma oldu. İyi günler.

    YanıtlaSil