12 Aralık 2010 Pazar

Misafirler...

Bugünün nasıl geçtiğini anlamadık. İstanbul'dan misafirlerimiz gelmişti. Daha doğrusu Alp'in misafirleri !!! Alpoşumun doğduğundan beri doktorluğunu (son 2 yıl onun kontrolünde olamasa da , hala ilk danışdıklarımızdandır) yapan , Erhan (babamız)'ın fen lisesinden arkadaşı, aynı zamanda da İstanbul'da komşumuz , canım arkadaşım Dr. Selenoş.. Alpoşumun sevgili arkadaşları Mert ve Ada'nın anne ve babası Selda ve Mehmet.. (böyle yazdım ya.. başka sıfatları yok: sadece Mert ve Ada'nın anne babası ;) ve sevgili Bora.. Mehmet ve Bora aynı zamanda Alpoşumun trombosit kardeşleri.. Bayıla bayıla trombosit verirler bunlar.. Şaka yapmıyorum, kaç kere bayılmışlar Alp'e trombosit verirken, ama biz çok sonra öğrenmiştik.. Canlarım benim..

Böyle günlerde iyice farkediyorum, aslında bu yaşadıklarımıza rağmen gerçekten çok ta şanslıyız. Sürekli şükretmeyi unutmamalıyım diye kendime hatırlatıyorum.. Ne çok şükredecek şey var aslında; çok şükür; şu anda oğlum hayatta ve yanımda.. çok şükür; çok yüksek olmasa da tedavi şansı olan bir hastalıkla uğraşıyoruz, çok şükür; bu imkanları bir şekilde bulduk ve iyi bir yerde tedavi alıyoruz, çok şükür; bizi çok seven ve herşeyiyle destekleyen akrabalarımız, arkadaşlarımız, dostlarımız var, çok şükür; sizler varsınız.

Not: Lütfen hepimiz, Berlin'de dün akşam ilik nakli olan Berk abi (13 yaşında) için de dua edelim.. Şuan nakil sonrası en riskli dönemde.. İnşallah kuzucukların hepsi hayırlısıyla şifa bulsun.. Allahım sen yavrularımızı bize bağışla.. AMİNNNNNNNNNNNNNNNN

3 yorum: