13 Aralık 2010 Pazartesi

Port iğnesi ile Banyo ilişkisi

Bu ara hep denk geldi, pazartesileri port iğnesini taktırıyoruz, cuma günleri ilaçları aldıktan sonra çıkarttırıyoruz. Aslında iğnenin 7 günlük süresi var ama 7 günü beklersek kesintisiz iğneli dolaşması gerekecek. Bunun yerine, haftasonu, şöyle şakır şakır sularla banyo yaptırabilmek için cumadan çıkarttırıyorum.

Eskiden banyo yapmayı sevmeyen çocuk, şimdi nadir yapabildiği için iğnesinin takılı olmadığı hergün yıkanmak istiyor. Benim de canıma minnet tabii.. Enfeksiyonlardan korunmak için cildinin çok temiz tutulması lazım..
Amaaa...
Bu hafta hastaneden geç gelince cuma akşam yıkayamadım..yorgunduk, geç olmuştu falan filan.. o akşam yorgunluktan farketmedi ama cumartesi sabahından beri , "ben dün yıkanmadım, bir banyom eksik kaldı.. bugün iki kere yıkanmam lazım" diye başımın etini yedi. Çok tatlıydı.. uzun bir pazarlık sonunda; aynı günde iki kere banyo yapmak yerine, banyoda iki kere şampuanlanıp, iki kere liflenme teklifine razı oldu..

Tabii bi de port iğnesinin takılma korkusu var ki; pazar akşamından başlıyor.. 2 yıldan fazla oldu, sanırım 100 den fazla kez port iğnesi takılmıştır ama hala alışamadı.. her port takılması karşılığında bir hediye anlaşması yaptık.. aslında anlaşmamıza göre, iyi dayanırsa hediyeyi hakedecek ama ortalığı yıkıp, hemşireleri , doktorları tekmelediği halde bir bakıyoruz ki yine hediye almışız.. Erhan ve ben, Alp'in bize büyü yaptığından şüpheleniyoruz.. Böyle söyleyince de keh keh gülüyo yamamaz..

2 yorum:

  1. Hiç portsuz günlere inşallah....

    YanıtlaSil
  2. Canım benim, iğnenin önüne kadar gitmeyi kabul etmesi bile büyük cesaret...

    Bence de hediyeyi hak ediyor.
    Sağlıkla gelin, biz de alalım inşallah.

    YanıtlaSil